ADANANIN FRANSIZLARA SATILMASINA İSYAN EDENLER
ADANANIN FRANSIZLARA SATILMASINA İSYAN EDENLER
-Adana’daki Padişah Abdülhamit Çiftliğinin Fransız şirkete 75 yıl süreyle satılması olayına en büyük tepki Ceyhan yöresi köylülerinden geldi.
-Durmuş adındaki köylü, arazilerinin ellerinden alınmasına isyan ederek Osmanlı İçişleri bakanlığına telgraf çekti.
RAMAZANOĞULLARININ VAKIF MALLARI BİLE SATILDI
Adanalı önde gelen insanların Valiliğe verdiği arzuhal metninde bölge halkının Çukurova’nın orta yerindeki Mercimek-Anavarza devlet çiftliğinin Fransızlara satılmasına karşı tepkisini göstermektedir. Özellikle Çukurova’da boş kalan topraklara dağlarda göçebe olarak dolaşan sayıları 30-40.000’e ulaşan Yörük ve Türkmen aşiretlerinin yerleştirilmesinin gerektiğinin açıklanması tarih boyunca devlet tarafından ihmal edilen kökenleri Türk olan insanların göz ardı edilerek fakirliğe ve köleliğe sürüklendikleri üzerinde durulmaktadır. Ama Adanalıların yönetime isyan dilekçesi vermelerinin öncülüğünü de Ramazanoğlu Vakfı mütevelli heyetinin yapması da ilginçtir. Adana’yı Ermenilerden kılıç zoruyla ele geçirerek yurt yapan Ramazanoğulları, kendilerine bağlı aşiret beyleri ve Yörüklere bölgenin ova ve yayla topraklarını “yazlak, kışlak” olarak vermişlerdi. Ramazanoğlu bey ailesinden gelenlerde kendi gelecekleri için en verimli toprakları kendilerine ayırmışlardı.
Ceyhan nehri kıyısındaki Akdam, Terkeşen, Kuruanşa köyleri ile Adana yakınlarındaki Havutlu, Tarsus’taki Berdan çayı kenarında bulunan araziler, Anavarza kalesi eteğindeki topraklar ilaveten Kızıldağ, Bürücek yaylaları Ramazanoğullarının mülkiyetinde idi. Bilindiği üzere Ramazanoğulları beyleri Osmanlı’nın Mısır seferi esnasında kendi istekleriyle 1517 yılında Osmanlı’ya bağlanmışlardı. Ramazanoğlu soyundan gelenler hem Osmanlı’nın Adana Valisi olmuşlar ve hem de Ramazanoğlu beyleri olarak hükümlerini sürdürmüşlerdi.
Bu durum 1608 yılına kadar devam etmiş. Ramazanoğlu beyleri bölgenin doğrudan yönetiminden vazgeçerek Vakıf yönetimi ve tarım arazilerinin işletilmesini sağlayarak zenginlikleri ve soylarının korunmasına önem göstermişlerdi. Osmanlı yönetiminin 1912 yılında Ramazanoğulları ve yörenin ayan ve eşrafının görüşünü almaksızın Çukurova çiftliğini 75 yıl süreyle Fransızlara işletme haklarını vermesine (satılmasına) şiddetle karşı geldiler.
VE SAHNEYE “DURMUŞ” ÇIKIYOR…
1913 yılı başlarından itibaren Çukurova çiftliğini satın alan Fransız şirketi, kendisine bağlı mühendis ve ameleler ile birlikte el koyacağı toprakların hudutlarını tespit için Adana Valiliğinin de yardımıyla Ceyhan ilçesi sınırları içinde kalan Mercimek köyüne geldi. Yakında bulunan 9 köy’ün tarım arazilerinin iptali ile birlikte çiftlik haritasının tespit edilmesi çalışmalarını başlattı. Mayıs ve haziran ayları geldiğinde köylüler buğdaylarını hasat etmeye başlamışlardı ki Fransız şirketlerin memurları göründü. Memurlar “Bu araziler bizim, çıkmanız gerekiyor” uyarısında bulundular. Harman yerindeki ürününü bile kaldırırken servetini kaybedeceğini anlayan 9 köy muhtarı adına Durmuş adındaki bir köylü eline kalemi aldı. Osmanlı Hükümetine ağır şekilde suçlayan (veryansın eden) dilekçeyi İçişleri bakanı Talat Paşa’ya duyuracak şekilde telgraflar çekmeye başladı(2):
“Dahiliye Nezaretine!
Çukurova’yı alan şirket buraya bir saha ölçüm komisyonu gönderdi. Bu komisyon şu hasat zamanında ahaliyi işinden alıkoyarak saha ölçüm işlerini yapmaktadır. Evvela ahali mahsulatı toplayıncaya kadar komisyonun boş arazi üzerine saha ölçümü yapmasının sağlanması, sonrasında komisyon eskiden beri köy ahalisi tarafından baltalık ve mer’a olarak kabul edilen yerleri mukavelenamede (anlaşmada) yer aldığı bahanesiyle ele geçirmek istiyor.
Mera ve baltalıktan mahrum ahali dünyanın hiçbir yerinde ziraat edemeyeceği bilinmelidir.
Şu halde biz nereye göçeceğiz.Otuz senedir Çukurova’nın bataklıklarını imar yüzünden burada binlerce hayatı kaybettik.Kendi vatanımız dahilinde artık muhacir olamayız.İşbaşındaki Hükümetimizden adı geçen komisyona mer’a ve baltalıktaki haklarımızın da korunması hakkında kesin emir verilmesi hakkında şiddetle görmek isteriz.
Çukurova’da Yerleşik Ahali namına, Vekil Durmuş
16 Mayıs 329 (miladi-29 mayıs 1913)
Durmuş, deli dolu bir insan. Köyündeki toprakların, hayvanların otladığı mera’nın ve odun ihtiyacını karşılayan baltalık, sazlık, bataklık arazilerin de elinden gitmesi karşısında isyan etmektedir. O kararlı bir vatanseverdir. Çukurova’nın satılmasına karşı tepki hareketinin öncülüğünü de yapmaktadır. Hiç kimseden korkmadan. (3)