ADANA VALİSİNE DARBE YAPAN BİR DEREBEY
-1750 VE 60’lı yıllarda Adana’nın yönetiminde Kadirli’den göç ederek gelen Kavurgalı aşiretinden ve aynı zanda Karslıoğulları olarak da bilinen Hacı Ali Bey söz sahibi idi.
-Hacıali’nin oğlu Hasanpaşa Adana Valisi oldu ve Adanayı yönetti.
-Hasanpaşa’nın soyundan gelen Karslıoğlu Hacı ali adındaki derebey 1828 yılında Adana Valisi’ni tehdit ederek şehirden uzaklaştıran çalışmaların içinmde idi.
-Hacıali, kendisini güçlü göstermek için Ramazanoğulları ailesine de arkasını veriyordu.
Seyhan nehrine nazır bey konağının kapısından içeri girenler neşe içinde birbirlerine “hoş geldiniz” derken, yukarı katta kendileri için hazırlanan salona buyur edildiler. Onları çağıran “beylerbeyi” durumundaki Karslı Hacı Ali Ağa idi.
Adana’ya epey zaman önce “Kars” olarak bilinen kadirli yöresinden gelmişlerdi. Onun için isim şöhretlerinin başına “Karslı” sözünü yerleştiriyorlardı. Ramazanoğulları ile kız aldıkları için yakın akraba olmuşlardı. 1770’li yıllarda içlerinden çıkan HASAN, arkasını Ramazanoğulları’na vermiş, Adana vilayetinin vergisini toplayan yetkilisi olduğu için “PAŞA” ünvanını da almıştı.
Hatta Osmanlı tarafından HASAN PAŞA, Adana valiliği görevi bile yapmıştı. İşte Hacı Ali, Hasanpaşa neslinden geliyordu.
HACIALİ’NİN DEREBEYLER İLE İMZALADIĞI GÜVENLİK SÖZLEŞMESİ
1828 yılı… Adana için uğursuzlukların bini bir para olan bir zaman olarak hatırlanır. Karslı Hacı Ali, Seyhan nehrinin boz bulanık aktığı bir günde, masa üzerindeki altın sarısı kağıdın üzerine şu sözleri yazdırdı:
” Bais-i tastiri sened oldur ki!”
… Bu sözlerin anlamı ise ” imza altına alınan senedin konusu odur ki” demektir. Ve devamında da ” isteğimiz olan devlet yolunun başından sonuna kadar, Müslüman hacılar, tüccar kervanları, posta tatarları ve diğerlerine Çukurova’da yaşayan aşiretlerimizden ve birbirimizden hiçbir kimsenin saldırmamasına güvence veririz.
Eğer ki zarar verilir ise hepimiz birlik halinde vilayet valisi tarafından yerine getirilmesi şartıyla terbiye ederiz.
Bundan böyle padişahın isteğine karşı gelinir, adı geçen yolda bir şey kaybolur ise hepimizin marifetiyle ortaya çıkarılır, kayıpları ödemek sözü üzere Payas, Kurtkulağı, Karanlık Kapı derbendlerinin korunması hususuna güvence ve birbirimize kefil oluruz.
İş bu güvence senedimizi hala Adana Mütesellimi, hanedandan Hasanpaşazâde Hacı ali Bey’e veririz”. (1).
Bahsi geçen belge üzerine sırasıyla imza atanlar kendilerini “Bende” olarak görmüşlerdi. “Kulunuz, köleniz, hizmetkârınız olmaya hazırım” anlamı çıkıyordu bu sözden.
Çukurova’nın namlı aşiret beyleri derebeyleri, kapı ağaları, vergi toplayıcılarının isim ve imzaları vardı, belge üzerinde.
Üzeyirli/Payaslı Haydar, Misis Köprüsü derbend kapısını bekleyen seyyid Hüseyin, Gavurdağı Ayanı Abdülfettahzade, Gavurdağlı Arslan Ali, Hacı Mehmet, Küçükalioğlu Mustafa, Kozanoğlu Mehmet, Ömer, Bozdoğan beyi Hacı Osman, Karalar aşiretinden Mahmut Rüstem. Sırkıntılı Murtaza, Cerid aşiretinden Mahmut Rahmi, Tacirli’den Ömer Kethüda.