ADANA’NIN İLK GRAVÜRÜNÜ ÇİZEN İNGİLİZ BARTLETT’İN TARİHİ KİMLİĞİ
-İngiliz ressam Bartlett, 1836 yılı içinde Adana’ya geldi. Ve Taşköprü, Seyhan nehri, Adana kalesi ve Adananın görüntüsünü çizdi.
-Bartlett’in Adana’ya gelmesi sadece bir seyyahın merakı değildi. Onun gelişi ile birlikte İngiliz askeri uzmanlar da Adana’ya geldiler.
-İngilizler, Çukurova’nın ekonomik kaynaklarını gözlem yapıyorlardı.
İngiliz Chesney ve ekibi Mısır üzerinden Halep’e ve Antakya’ya geldiğinde mesleği tıp alanında uzman olan ve ameliyat doktorluğu ve ek olarak da maden kaynakları uzmanı Ainsworth’da gelerek ekibe katıldı. 1835 ve ertesi 1836 yılında Güney Anadolu, Halep, Fırat nehri sahillerinde başlayan ekip gezisi 1837 yılında Irak’ın kuzeyindeki Kürtlerin yaşadığı coğrafyaya ve en sonunda da Çölemerik’e (Hakkari) kadar uzandı.
Chesney ve ekibi, öncelikle İngiltere’nin gelecekteki çıkarlarının Osmanlı ve İslam coğrafyasında neler olabileceğinin ön araştırmasını yapıyordu. Asi nehrinin Antakya şehir merkezinden geçerek Süveydiye (Samandağı) şehrinden Akdenize çıkması önemli idi. Antakya ile Halep arasında yüksekliği fazla olmayan tepeler vardı. Halep’ten doğuya doğru Fırat nehrine kadar olan arazi ise nehir gemilerinin çalışması için kanal açmaya uygun idi. Antakya’dan Halep’e ve oradan da Fırat nehri yatağı kullanılarak Basra’ya kadar deniz taşımacılığının olabilmesi İngiltere’nin öncülüğünde ekonomik bir proje olarak sonuçlandırılabilirdi. Avrupa’da buharlı gemiler kullanılmaya başlanmıştı. Öncelikle Antakya yakınları ve Maraş yöresinde kömür madenleri olabilirdi ve bulmak gerekiyordu. Ainsworth, Batı’da maden kaynakları bulma uzmanı olarak gezi heyetine alınmıştı.
Chesney ve ekibi Halep ve Antakya gezileri esnasında Mısırlı İbrahim Paşa ile görüştü. İbrahim Paşa’ya derin sevgi ve saygılarını sundular. İbrahim Paşa’nın sandalyeye oturmuş bir halde nargile içmesi görüntüsü karakalem resmi olarak çizildi. Sonra birlikte Batılıların “Amanos”, Osmanlı’nın ise “Gavurdağları” adını verdiği coğrafyaya, Kilikya’ya (Adana) gezi düzenlendi. Belen, Arsus üzerinden İskenderun’a ve oradan da Payas’a geldiler. Ainsworth, Payas sahillerindeki çakıl taşlarını, kumtaşı toprakları, bazalt kayaları araştırdı. Çimento katkılı kaya katmanlarını buldu. Payas için de “Eski Payas”, “Yeni Payas” tanımlaması yaptı. Payas’ın iki mahalle olduğunu açıklıyordu. Bedesteni, hamamı, camisi ile Osmanlı’dan kalan Kervansaray veya Külliye Osmanlı’nın önemli askeri, haç konaklama, tüccar kervanlarının uğrak yeri idi. Payas’ın önemi ve özellikleri not edildi. Chesney ekibi daha sonra Büyük İskender ordusunun İssos savaşını yaptığı coğrafyayı gezdi. Kurtkulak üzerinden Misis’e ve oradan da Adana’ya geldiler. Tarsus’ta Fransız Konsolosu’nun ve menemenci Türkmen beylerinin yardımını gördüler. Gülek boğazı güzergahı gezildikten sonra Ceyhan nehri batı sahillerinden ilerleyerek Sis (Kozan) şehrine geldiler. Sis’te Ermeni Katolikosluğunun desteği ile 4 gün kaldılar. Karasis dağı yöresine kısa bir gezinti yaptıktan sonra Anavarza harabeleri gezildi. Kars (Kadirli) üzerinden Ermenilerin yaşadığı Acem boğazı köyüne geldiler. Ve buradan da hareketle Maraş yakınlarındaki Anabat köyü, Düldül dağı eteklerinde, Maraş yöresinde dolaştılar(2). Ainsworth öncelikle kömür madeni arıyordu. Ancak bulamamamın verdiği duygularla üzüldü. Buna rağmen gezi heyeti çalışmalarına devam etti.
Mısırlı İbrahim Paşa’nın Adana’yı ve çevresini işgal yönetimi 1840 yılında İngiltere’nin Suriye sahillerinde gerçekleşen ve Mısırla bağlantılı ikmal yollarının kesilmesi sonucu sona erdi. Özetle söylemek gerekirse Osmanlı Padişahı ve onun Mısır’daki paşası arasında yaşanan “Horoz döğüşü”nün senaryosunu yazan batılı aktörler kendi amaçlarına göre şartların oluşması için yönlendirmeler yapmışlardı. Fransa öncelikle Mehmet Ali Paşa’yı desteklemiş, Rusya ve İngiltere’de Osmanlı devletinin dağılmaması için çaba harcamış veya öyle görünmüştür.
ADANA’NIN GRAVÜR RESMİ ÇİZDİRİLİYOR
Albay Chesney’in Adana’ya geldiği 1836 yılı içinde İngiltere’den gravür ressamı Bartlett de gelmişti. Bartlett, Tarsus’un, adana’nın , misis’in, Payas’ın tarihi görüntülü gravür resimlerini başarı ile çizdi. Adana’ya geldiğinde Taşköprü üzerinde Mısırlı İbrahim paşa askerlerinin yürümelerini, Seyhan nehrini ve kuzeydeki Torosdağlarının görüntüsünü yansıtmıştı tablosuna.
Sonra Seyhan nehri kıyısında çadır kamp kuran İbrahim paşa askerlerinin yanına vardı. Şimdiki Hilton Oteli’nin bulunduğu yerdeki ağaçlar arasındaki çadırlar, yürüyen askerler ve Taşköprü’ün birlikte görüntülü gravürünü çizdi. Bartlett’in çizdiği Adana gravürleri, Adana şehrindeki kaleyi ve o zamanki Tepebağ eteklerini göstermesi bakımından oldukça önemlidir.
YAZAR : CEZMİ YURTSEVER