İnsan olmakla Müslüman olmak arasındaki fark
İnsan yoruma müsait işlenmemiş ham bir maddedir. Ne uğrunda hangi amaç ve niyetle yoğrulursa. O yönde şekil, renk ve meziyet kazanır. Yaratılış fıtratında esasen mevcud olan İslam potansiyelide işte o, planlı amaçlı işleme neticesinde meydana çıkar. Bunun örneği Allah resulünün, Yüce Mevla tarafından bizzat sosyolojik, piskolojik ve kültürel yönden eğitildiği gibi (beni rabbim eğitti eğitimimi de ne güzel yaptı) hadisi şerifinde görüldüğü üzere.
Sonra sahabenin gaye insan Hz. Muhammed tarafından, bedevi bir toplum olarak teslim alınıp, en kısa sürede tarihin en medeni insanları halinde yetiştirilmiş olma olayı.
Aslında insanı melekleştiren, hatta meleklerinde üzerine yücelten kendini yoktan var eden yüce Allah’a inanması, ona boyun eğmesiyle, hayatta ortaya koyacağı güzel davranışlar ve Salih ameldir. Onu bağnaz, çirkin ve canavar kılanda, Hz. Allah’ı tanımaması onun verdiği sayısız nimetlere nankörlük etmesi ve olumsuz zararlı bir yaşantı sergilemesidir.
İnsanın yaratılış gayeside bu gerçeğin ortaya çıkmasını sağlamak değimliydi?
İnsan; Zayıf, aceleci, unutkan, nankör zulme meyyal olarak yaratılmışken, Müslüman; Rabbine imanı seçen ona övgü tesbih ibadet ve kullukla ömrünü değerlendiren, maddi ve manevi tüm varlığıyla Allah’a teslim olandır. Ne mutlu iman eden, Salih amel işleyen, Allah’a davette bulunan ve bende Müslümanlardanım diyene.
Kimin sözü ondan daha güzel olabilir ki?