KARAMÜFTÜZADE EFENDİ’NİN KONAĞI
İngiliz-Fransız ortak deniz saldırısı, daha sonra Gelibolu yarımadasının Ege’ye bakan sahillerinden kara savaşına dönüşür. Düşman sairi harekatının başkumandanlığına İngiliz General HAMİLTON…Fransız filosunun kumandanlığına da General GURO getirilir. Düşman, bütün imkanlarını kullanarak asker, silah, cephane gücünü Gelibolu savaşlarında kullanır. Afrika’dan, Avustralya, Yeni Zelanda, Hindistan’dan sömürge askerleri getirilir. Fransız ağırlıklı saldırı Boğazın ağzındaki Seddülbahir burnuna düzenlenir. KİRTE’ye yakın tepelerde 1915 Nisanından Ağustos ayı ortalarına kadar kanlı çarpışmalar olur. Vadilerde, tepelerde, çamlar ve çalılar arasında vatanın her karış toprağını kanıyla savunmak Türk askerleri bütün imkanlarını kullanarak mücadele verir. Silahların sustuğu yerde süngü ve kılıçlarla savaşılır… Acıdır ama KİRTE savaşlarında 100.000’e yakın Türk askeri şehit olur…Bir o kadar da düşmanın kaybı vardır. Cephe savaşı esnasında Türk tarafından atılan bir topun çok yakınına düşmesi sonucu Fransız General GURO sağ kolundan yaralanır Sonra General’in kolunu keserler…
İngilizler ise, Arıburnu, Suçla sahillerinden çıkarma yapar. Arıburnu, Conk bayırı, Sarıbayır, Kocaçimen tepelerinde Türk mavzilerine saldırı lar düzenlenir. Havaya gözetleme balonları uçurulur. Uçaklar, havadan bomba yağdırır. Denizden yapılan bombarduman Gelibolu tepelerini hallaç pamuğu gibi atar… İngilizler her ne pahasına olursa olsun Gelibolu’dan Marmara’ya açılacak bir koridor elde etme çabasındadır.
İşte bu esnada 19. Yedek Tümen’in kumandamı Yarbay MUSTAFA KEMAL, ön plana çıkar. Dağınık halde, bulundukları savunma hatlarını korumakta zorlanan Türk tümenleri ve alaylarının durumuna ani bir müdahale yapar… O’nün istediği, bütün askerler ve kumandanlar bulundukları yeri soğukkanlı bir şekilde savunacak, saldırı emri geldiğinde önce kumandanlar, sonra askerler belirlenen hedefleri ele geçirmek için taarruz edeceklerdir. Görevi yerine getirmeyen kumandan veya asker kim olursa olsun oracıkta bulunanların “tabancası” ile kurşunlanacaktır. Mustafa Kemal “Askerler, sizlere ölmeyi emrediyorum” derken vatanın her karış toprağını savunan askerin bedel olarak kan dökmesini istediği anlaşılır… Savaş bitiminde başarıyı raporunda açıklayan Mustafa Kemal “dininden aldığı güçle Kahraman askerlerin” üstün görev bilinci içinde zafer kazandıklarını anlatır.
Çanakkale savaşları bitiminde 250.000 civarında Türk askerinin şehit düştüğü anlaşılır. Düşmanın kaybı da en az o kadardır. Çanakkale savaşları nerede ise 500.000 askerin hayatına mal olan Dünya milletlerinin kaderlerinin birbirine bağlandığı unutulmaz bir olaydır.
- Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Osmanlı Devleti MONDROS MÜTAREKESİ’ni imzalayarak yenilgiyi, teslim olmayı kabul etti. 1918 yılı Aralık ayı sonlarına doğru Adana vilayeti İngiliz-Fransız ortak işgali altına girdi. Ermeniler, sürgünden döndü. Çukurova tarihinin en karanlık günleri yaşanmaya başlandı. Türklerin malları ellerinden alınıyor, karşı koyanlar öldürülüyor… Türklerin tarihi, kültürel, hakimiyet hakları ellerinden alınarak yok edilmek isteniyordu. Fransızlar 1919 yılı Mart ayında Kozan da Kozan Sancağı’nı, bu arada Kadirli’yi de işgal ederler. Türk bayrakları indirildi. Yerine Fransız ve Ermeni bayrakları asıldı. Yaşlı insanlar dövüldü. Türklerin can ve mal güvenliği kalmadı. Maraş’in 12 Şubat 1920’de kurtuluşu ve Yüzbaşı Osman Tufan’in Andırın’a gelmesi bir ümit ışığı oldu. Kadirli Ermeniler’i 21 Şubat’tan itibaren,Andırın sınırından çetelerin saldırılarından korkarak Kozan’a çekilmeye başladılar. Mart ayı boyunca Kadirli Ermenileri’nin Kozan’a…Kozan’daki Türklerin de Kadirli’ye ve civar şehirlere göçü devam etti. 27 Mart 1920’de Andırın’daki Milli kuvvetlerin Kadirli’ye girişi şehri denetim alması “kurtarması” gerçekleşti.
Savrun suyu kıyısında oturan yaşlı HAZIM Efendi, işgal süresince ateşli konuşmalara, düşman kumandana açıkça karşı tavır koyması ile düşmanın ürkütülüp kaçırılmasında öncülük etti. Ve O (HAZIM EFENDİ) l Nisan 1920 tarihli Fransız İşgal Kuvvetleri Başkumandanı, Çanakkale’de kolunu kaybeden General GURO’ya ünlü protesto mektubunu yayınladı.
GENERAL GURO CENAPLARINA!
…Adana vilayetimizde keyfi zulüm idaresi, utanç verici bir hal almış olup, vilayet merkezine girer girmez gerek şahısların üzerlerinde ve gerek vilayet depolarında bulunan bütün silahlar, hatta en ufak yaralayıcı aletleri bile aldınız. Bu toplanan silahlar, Ermenileri teşvik ve silahlandırmak içinmiş. Bunun kötü neticesi Türkleri kendi silahlarıyla yok etmeye karar verildiği yapılan kötü uygulamalardan anlaşılmıştır.
Bundan sonra ecnebi idaresinde yaşamanın mümkün olmayacağı dersini aldık. Bu dersi bize öğreten, her günü bir asır uzayıp giden sizin yaptığınız uygulamalar olduğundan size karşı minnettar olsak yeridir.Eski bir dost olarak bildiğimiz Fransa milletinin bir evladı olan sizden, kan dökülmesine fırsat vermeden askerinizi çekmenizi, yoksa bu hususta dökülecek kanların maddi ve vicdani sorumluluğunun size ait olacağını bildiririm” ….
…HAZIM AGAH…
Çukurova’da yaşanan düşman işgali ve Türklerin acılarını anlatmak insanı ürpertiyor. Kozan şehrinde fırınlarda Türklerin yakılması…Haçin (Saimbeyli’de) savaşlarında esir alının 400 civarında Türkün feci işkencelerle öldürülmesi…Adana Çaldağı eteğindeki CAMİLİ köyünün haritadan silinip toplu katliam yapılması…Adana yakınlarındaki Yeşiloba’da kadın çocuk demeden 100 civarındaki Türk’ün hunharca öldürülmesi …ve daha nice olaylar… Bir yanda atalarından devraldığı “tarihi mirası” yani vatan topraklarını korumanın mücadelesini yapanlar…Diğer yandan emperyalizmin, sömürgeciliğin, zulmün temsilcisi düşman güçler… Kulaklarımı zı çınlatan ÇANAKKALE SAVAŞLARI… Beraberinde milli mücadele…ve günümüzde genç kuşakların unuttuğu kahramanlarımız…Hayal ve düşüncemiz bu.